O güne kadar televizyonda, videoda (dvd, vcd, vhs, betamax vb. artık tevellütünüz kaçsa) aslında film filan izlemediğinizi anlamanızı sağlar, sinemada izlediğiniz ilk film.
Kocaman perdede kaybolursunuz önce. Perdenin solundaki adama bakarken, sağdaki bir şeyi kaçırırsınız. Takipte zorlanırsınız biraz. Sonra, bir yukardaki filme, bir aşağıdaki altyazıya gidip gelme sorunu yaşarsınız, neyseki ilk on beş, yirmi dakikada geçer bu.
Sesin yüksekliği zaten ilk dakikada çok dikkatinizi çekmiştir, 'Oha! Kulaklarım iğfal ediliyor!' düşüncesiyle başlarsınız filme; sonra kulaklarınız da bundan zevk almaya başlar.
Filmin sonunda - filmin yarısında çıkmak henüz icat edilmemiştir - salondan çıkarken, farklı bir kapıdan çıkmak da sürpriz gelebilir. Hatta bazı salonlarda (avm dışındakiler) arka kapıdan kaçıyor havası verir insana.
En nihayetinde sinemanın hastası olursunuz. Hele de ilk izlediğiniz film, `Braveheart` ise: