Ne İçin Yazıyorum?



 
"İnsanlar bir kere doğmazlar. Bu iş annelerinin onları doğurduğu gün bitmez fakat hayat yeniden ve yeniden onları kendilerini doğurmaya mecbur eder." demiş Marquez.

Annemden doğduğum 1976' dan kırk yıl sonra, 2016' da öykü yazmaya başlayarak yeniden doğdum ben de. Vâkâ,  ilk öykümü on üç yaşımdayken yazmıştım ve gençlik yıllarım boyunca şiirler yazıyordum ama profesyonel anlamda yazmaya kırk yaşımda başladım.

Yazdıklarımı okuyup beğenenlerden en çok gelen soru "Niçin yazıyorsun" olmuştur. O kadar zor ki bunu yanıtlamak!

Hayatı sözcüklerle fotoğraflamak için yazıyor insan galiba. Kendi adıma, düşünüp bulabildiğim en net gerekçe bu. Yazdıklarımın içinde kendi yaşamımdan kırıntılar da var elbette, bunu saklayamam. Bir şekilde, bir metnin içinde sabitlenmesini, sonsuza ulaşmasını istiyor insan. Dünya üstünde yaşayıp geçen milyarlarca kişiden farklı olabilmek istiyor. Buna bir nevi ölümsüzlük isteği diyebiliriz belki.

Yani, beğenilmek kaygısıyla değil, hatırlanmak kaygısıyla yazıyorum, diyebilirim. Şahsen, unutulmak beni çok yaralardı. Çünkü hatırlanmak demek ölümsüzlük demek. Bir kişinin bile beyninin içindeysen, varsın. Bedenin toprak olup kaybolsa bile...

Uğur Demircan, 2017


Daha yeni Daha eski